Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve LTB tarafından yürütülen Şiddete Karşı Yan Yana Projesi “Dilini Değiştir Kampanyası” kapanış gecesi Bandabuliya Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Geceye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, AB yetkilileri Emilie Crozet ve Michel Vedrenne, bazı LTB meclis üyeleri ve davetliler katıldı.

Gecede slayt gösterisi ile kampanya boyunca sosyal medyaya yansıyan olumlu yaklaşımlar gösterilirken, gece sonunda sosyal hizmet uzmanı Buse Erzeybek tarafından bir sunum yapıldı.

????????????????????????????????????

Başkan Harmancı: Çok inandığımız bir işin projesini yürütmekten mutluluk duyuyoruz

Gecenin ilk konuşmasını yapan LTB Başkanı Mehmet Harmancı, belediye olarak tüm aktivitelerinde cinsiyet eşitliğinin hayat bulduğuna vurgu yaparken, LTB’nin başta kurduğu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olmak üzere 5 yıllık sürede yaptıkları çalışmaları aktardı.

Çok inandığımız bir işin projesini yürütmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje var olmadan da LTB tüm belediyeler içinde ilk kez bu alanda çalışma grubu oluşturdu. Elbette ki daha gidilecek çok yol var” diyen Başkan Harmancı, Dilini Değiştir’in çok etkili bir kampanya olduğunu, insanların dikkatinin bu yöne döndüğünü söyledi.

“Yeni sığınma evinin mimari projesi yakında elimizde olacak”

Başkan Harmancı, zaman içinde pelesenk hale gelen dilimizin bu yapısının değişmesinin önemine vurgu yaparken, başta haber dilleri olmak üzere günlük konuşmalarda da buna özen gösterilmesinin yararlı olacağını aktardı.

Sözlerinin sonunda Kadın Sığınma Evi konusuna da değinen Başkan Harmancı, kısıtlı imkanlar içerisinde attıkları önemli bir adımla sığınma evini hizmete koyduklarını, bu konuda paydaşlarla çok örnek bir işbirliği sağladıklarını belirtti ve yeni yapılacak sığınma evinin mimari projesinin yakında ellerinde olacağını dile getirdi.

Çeler: Bakanlık olarak bu çalışmayı ada çapına yaymak istiyoruz

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler ise konuşmasında LTB’nin cinsiyet eşitliği alanında devlete bile örnek olacak çalışmalar yaptığını söylerken, Mehmet Harmancı’nın yönetimindeki LTB’nin bu alanda attığı adımların önemine işaret etti. LTB’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin kuruluşundaki rolünden de övgü ile söz eden Bakan Çeler, dilini değiştir kampanyasının da çok doğru bir çalışma olduğunu, kendilerinin de bunu ada çapına yaymak istediklerini aktardı.

Bakan Çeler, “Dilimizi değiştirerek aklımızı da değişebiliriz, kötü düşünceyi düzgüne, kötüyü iyiye çevirebiliriz. Bu bir değişimdir, yavaş yavaş da olsa bunu hayata geçirmeye başladık” diyerek sözlerini noktaladı.

Emilie Crozet: Dildeki eski alışkanlıklar kadının toplumdaki olgusuna zarar vericidir

Her dilin kendi ifadelerinin mevcut olduğunu, bunların bazılarının eski olup alışkanlıklara yerleştiğini ifade eden AB yetkilisi Emilie Crozet, bu ifadelerin bazen ne ima ettiklerini fark etmeden söylendiğini, bunun da zihinleri ve bazı kavramlara yaklaşımları yıkıcı halde şekillendirdiğini belirtti.

Bu durumun toplumsal cinsiyet ile ilgili ifadelerde özellikle geçerli olduğunu, kadının toplumdaki olgusuna zarar verici nitelik taşıdığını aktaran Emilie Crozet, toplumun daha çok cinsiyet eşitliğine doğru ilerlemesi ile dilinin de değişmesi ve gelişmesi gerektiğini belirtti.

“Avrupa Komisyonu aile içi şiddete son verme konusundaki kararlılığını yeniden teyit etmekte ısrarcıdır”

Emilie Crozet sözlerinin devamında ev içi şiddet konusunda değinerek, şu ifadelere yer verdi: “Ev içi şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik istismar, ruhsal istismar veya cinsel şiddet içeren sistematik bir davranış şeklidir. Amaç korkutmak, küçük düşürmek, suçlamak veya yaralama adına romantik ve samimi bir ortak üzerinde güç kazanmak ve kontrol altına almaktır. Evi içi şiddet, bir dizi şiddet olayından daha fazlasıdır, kişinin kimliğini psikolojik refahını, sağlığını, ekonomik bağımsızlığını ve ebeveynlik için duygusal uygunluğunu tehdit eden, etkileyen bir korku ve kısıtlama ortamında yaşamakla ilgilidir. Ev içi şiddet, her yerde gerçekleşir ve belirli bir grupla veya durumla bağlantılı değildir. Bu ağır insan hakları ihlali ışığında Avrupa Komisyonu aile içi şiddete son verme konusundaki kararlılığını yeniden teyit etmekte ısrarcıdır.”

AB yetkilisi Emilie Crozet konuşmasının devamında Şiddete Karşı Yan Yana Projesi kapsamında elde edilen sonuçlarla ilgili konukları bilgilendirdi.

Yılmaz: Projemizin 3 ana hedefi vardı, 1 yılda 3 hedefle ilgili çok olumlu mesafe kat ettik

????????????????????????????????????

Şiddete Karşı Yan Yana Proje Koordinatörü Dr. Ömür Yılmaz ise konuşmasında Avrupa Birliği’ne verdikleri destek için teşekkür ederken, son 1 yılda yaptıkları çalışmaları özetledi.

Yılmaz, 2017 yılı Aralık ayında başlattıkları projede 3 ana hedef koyulduğunu, bunlardan birisinin farkındalık yaratmak, diğerinin topluma dünya standartlarında yeni Kadın Sığınma Evi kazandırmak olduğunu belirtirken, son büyük hedefin de aile içi şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara yönelik koruma ve destek hizmetlerinin iyileştirilmesi olduğunu vurguladı.

Dilini Değiştir Kampanyası’nın ilk ana hedefleri içinde yer aldığını, farkındalık yaratma alanında bu kampanya ile birlikte çeşitli çalışmaları bulunduğunu aktaran Yılmaz, muhtarlarla başlattıkları farkındalık çalışmaları ve istişarelerin bunlardan birisi olduğunu dile getirdi. Yılmaz, bu alandaki bir diğer çalışmanın da belediye personellerinin farkındalıklarını arttırmak olduğunu, ilk etapta 80 personelin bu çalışmaya katıldığını, bu sayının ileride daha da artacağını söyledi.

İkinci ana hedefleri olan dünya standartlarında bir sığınma evi inşa edilmesi noktasında çok iyi haberlerle geldiğini ifade eden Ömür Yılmaz, dünya standartlarında olan, en iyi uygulama örnekleri baz alınan çok iyi bir mimari projesi mevut olan kadın sığınma evi ile ilgili sürecin kesintisiz ve sorunsuz ilerlediğini vurguladı.

Dr. Ömür Yılmaz, üçüncü ana hedefleri doğrultusunda ise aile içi şiddetle mücadelenin devlet çapında bütünlükçü bir politika haline gelmesi ve müdahalelerin koordinasyon içinde yürütülmesi için Aile İçi Şiddet Müdahale Mekanizması’nın kurulduğunu ve bu mekanizmanın Kasım ayından bu yana aktif olarak çalıştığını belirtti. Polis içinde bu konuda çalışan özel bir şubenin açılmış olması ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin adım adım hayata geçiyor olmasını da çok önemli kazanımlar olarak değerlendirdi.